Toplumsal hafızada unutulmamanın en temel şartı, halkın gönlüne girebilmektir. Halkın gönlüne girebilmeyi başarmış kişiler ve olaylar hiçbir zaman unutulmamış, toplumun hafızasında ve gönlünde daima mümtaz bir yere sahip olmuştur.

Türk siyasetinde seçim olduğu zamandan beri sandıktan çıkan iradeler iktidara gelmişlerdir. Fakat hiçbir iktidar başlangıcı 14 Mayıs 1950 gibi unutulmaz olmamıştır. Diğer partilerin kendileri bile, kendi iktidarlarının işbaşına gelişini kutlamazken 14 Mayıs 1950 tarihi, bu ülkenin insanlarının gönlünde her zaman tatlı bir hatıra olarak kalmıştır.

14 Mayıs, Türk insanının iç siyaset özgürlüğünü kazandığı tarihtir. Tek partinin baskıcı zihniyetinden ve o zihniyetin karanlığından, dar kalıplarından kurtulduğu, özgürlüklerin alabildiğine yaşanacağı bir dönemin başlangıcı olmuştur. İşte bu büyük değişimin hatırası olduğu için bu iktidara geliş günü asla unutulmamış, milletin gönlünde hep müstesna bir yere sahip olmuştur.

Adnan Menderes ve arkadaşlar, milletin zor şartlar altında gösterdiği bu büyük teveccühü heba etmemiş, bilâkis gecelerini gündüzlerine katarak çalışmışlar ve Türkiye’ye on yıl sürecek iktidarları boyunca neredeyse bir Türkiye daha katmışlardır. Tarımda, sanayide, ekonomide ve kişisel hak ve özgürlüklerde hayal dahi edilemeyecek bir ilerleme ve gelişme sağlanmış, ülkenin adeta çehresi değişmiş ve Türkiye bir asr-ı saadet devri yaşamıştır.

14 Mayıs, demokrasinin sınavı olmuştur. Halkının kararının ne derece isabetli olabileceğinin en önemli kanıtlarından biri olan bu tarihte gelen iktidar, milletin gönlüne girebildiği için bu kutlu tarih asla unutulmamıştır.

Bu vesileyle bütün milletimizin bu kutlu demokrasi gününü tebrik ediyor, başta Rahmetli Cumhurbaşkanımız Celal Bayar ve merhum başvekilimiz Adnan Menderes olmak üzere o günlerde bu ülkeye emekleri geçen bütün Demokrat Partili büyüklerimizin ebediyete kavuşmuş olanlarına Cenab-ı Hak’tan rahmet, hayatta olanlarına uzun ömürler temenni ediyorum.