İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU’NUN ÇANAKKALE ZAFERİ’NİN 104. YIL DÖNÜMÜ MESAJI

Etkileri hem yaşandığı savaş meydanlarının hem de yaşandığı yüzyılın dışına taşan ve kendinden sonra gelenlere sadece bir vatan değil “Çanakkale Ruhu”nu miras bırakan bir zaferin 104. yıl dönümünün idraki içindeyiz.

Çanakkale Zaferi’ni değerli kılan, sadece Seyit Onbaşı’nın, Mehmet Çavuş’un, Nusrat Mayın Gemisi’nin ve daha ismini sayamadığımız binlerce kahramanımızın gösterdikleri cesaret ve maharet değildir. Çanakkale Savaşı’nı asıl değerli kılan, dünyada zulmün, kaba kuvvetin merhamet ve iman karşısında her zaman yenileceğinin dünyaya haykırılmış olmasıdır.

Savaş kazanmak, sadece silah ve mühimmat işi değil, maneviyat işidir.

Çanakkale Boğazı’nın Ege tarafında kara bulutlar gibi denizi kaplayan demir yığınları, ayaklarında doğru dürüst postalları bile olmayan; erzağı, iaşesi, mermisi, silahı kıt ama imanı güçlü, vicdanı geniş, merhameti bol bir avuç insan karşısında eriyip gitmiştir. Ezineli Yahya Çavuş, askerlerine verdiği emirde “Arkadaşlar, düşman çok, mermi az. Mümkünse bir mermi ile birden fazla düşman öldürün. Allah bizimle beraberdir” derken, Çanakkale Savaşı’nın bu anlamda kısa bir tarifini de yapmıştır.

Mermilerin havada çarpıştığı, dünyanın muharebe yoğunluğu en fazla olan savaşlardan birisi olan Çanakkale Savaşı’nda aslında biz kendi kimliğimizin de tarifini yaptık. Çanakkale Şehitliği’nde bulunan 15-16 yaşındaki gençlerden, askeriyle omuz omuza şehit düşen subaylara; okuduğu okulu bırakıp gelip Kanlı Sırt’ta şehit düşen tıp öğrencilerinden, Anadolu’nun her şehrinden ve Şam’dan, Halep’ten, Hama’dan, İdlib’den, Deyrezzor’dan, Lazkiye’den bu toprakların savunması için gelen aslanlar, esasen bizim kim olduğumuzu, bu coğrafyanın çocuklarının gerçek kimliğini dünyaya hal diliyle ifade etmişlerdir.

Biz Çanakkale’den sadece bir zaferle dönmedik. Bugün terörle mücadelemizdeki sarsılmaz cesaretimiz ve kararlılığımız; göçü yönetirken kullandığımız merhamet ve vicdanımız; 15 Temmuz gecesi bizi meydanlara indiren vatan aşkımız, 104 yıl önceden bize miras kalan Çanakkale Ruhu’nun eseridir. Bugün hangi mücadeleyi veriyorsak aynı ruhtan ilham almaktayız, yarın da bu ülke için ne yapacaksak, yine aynı ruhtan ilham alacağız.

Bu vesileyle Çanakkale Zaferi’nin 104. yılını ilk günkü heyecan ve gururla kutluyor; başta, o büyük zaferin komutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Çanakkale’deki bütün şehit ve gazilerimizin, bu ülke için şehit ve gazi olmuş bütün geçmiş büyüklerimizin, evlatlarımızın hepsine Cenab-ı Hak’tan rahmet diliyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz.