Ülkemizin kalkınması, gelişmesi için aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz

AK Parti MKYK Üyesi ve Trabzon Milletvekili Süleyman Soylu, “Demokrasiden, temel hak ve hürriyetlerden ve herkesin kendi istediğini istediği gibi söyleyebilme hakkından kesinlikle taviz vermeden Türkiye’yi bir istikrar, özgürlükler ve barış adası haline getirme konusunda irademizden vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Soylu, Dernekpazarı ilçe merkezinde vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmada, milletin AK Parti’ye 7 Haziran seçimlerinde, ilk seçime girdiği 3 Kasım 2002 seçimlerinden 6,5 puan daha fazla oy verdiğini belirtti.

AK Parti’nin seçimin ardından hükümet kurmak istediğini anlatan Soylu, şöyle devam etti:

“AK Parti, ’13 yıllık hükümetim, benim nefsim var, Türkiye’yi tek başıma idare ediyordum, siz kimsiniz’ demedi. Bütün siyasi partilere tek tek gitti. Birisi 7 Haziran akşamı dedi ki ‘kusura bakmayın kasım ayında seçime gidiyoruz.’ Yetmedi, yaklaşık 25 gün sonra ‘yok seçime gitmeyelim siz CHP ile HDP ile beraber hükümet kurun.’ Şimdiki Meclis Başkanımızı, TBMM Başkanımız için ona elçi gönderdik, bir çay ısmarlamadan 3 dakikada ‘hadi bakalım, görüşme sona ermiştir’ dedi. Bu eski Türkiye tablosu değil mi? İnsanların birbirine selam vermediği, meselelerin yüz üstü bırakıldığı, her türlü problemin halının altına serildiği, siyasetçinin nefsinin en üst noktaya çıktığı, çözüm değil çözümsüzlüğün üretildiği. Öbür taraftan ise Cumhurbaşkanımıza, kurucu genel başkanımıza ‘bu benim kırmızı çizgimdir’ dedi. Başka kırmızı çizgiler ortaya koydu ve en nihayetinde söylediği sözlerle birlikte koalisyonun, hükümetin kurulamaması konusundaki bütün iradesini ortaya koydu ve şekillendirdi.”

Soylu, ‘siz bu adamlara niye bu kadar yüz verdiniz’ diye eleştirildiklerini dile getirerek, “Biz hiç bir gün terör örgütüne yüz vermedik. Biz bugünleri biliyorduk ama bugünleri 2011’den, 2012’den itibaren yapmaya çalıştılar. Mısır’daki, Suriye’deki yangını ve cereyanı Türkiye’ye yansıtmaya çalıştılar. Bir taraftan Libya’daki, Tunus’taki, Yemen’deki yangını ve cereyanı etnik köken, mezhep üzerinden başka türlü karmaşıklıklar üzerinden Türkiye’ye yansıtmaya çalıştılar” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin samimiyet ve iyi niyetle milli birlik ve kardeşlik projesini başlattığını anlatan Soylu, “Bütün bunları yaparken Türkiye bundan hiç geri adım atmadı. Başı kapalı olanla başı açık olan mahkemede birlikte avukatlık yapıyorsa, beraber hastanede doktorluk yapıyorsa, beraber okula gidiyor, lisede öğrencilik yapıyorsa, TBMM’ye giriyorsa biliniz ki Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’nin ve demokratik ilerlemenin bir sonucudur” diye konuştu.

Soylu, Türkiye’nin terörle mücadele attığı adımlara dünyanın her bir ülkesinin hak verdiği için bir ters ses, aykırı bir söz duyulmadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Diyorlar ki ‘silahları susturalım.’ Bunu diyen kimler? Bir kısım sözde aydınlar, Aydın Doğan’lar, bize akıl vermeye çalışanlar. ‘Silahları susturalım’ derken Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne hakaret ediyorlar, onu bir terör örgütüyle aynı safhaya koyuyorlar. Bize diyorlar ki ‘siz savaş naraları atıyorsunuz.’ Hayır, o da yanlış. Biz savaş yapmıyoruz. Biz, PKK terör örgütü ile savaş yapabilecek sözünü kendimize hakaret sayarız. Biz terörü bitirmeye, tasfiye etmeye, ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Tek dertleri var, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve bu aziz milletle PKK terör örgütünü aynı terazinin kefesine koyabilmek. Beraber tartılandırmak, denklemek, eşitlemek ve Türkiye’yi maalesef bu tip düşünenler sözde aydınlar, yazarlar, entelektüeller güya kendisinin Türkiye, insan sevgisi olduğunu ifade ederken ideolojik bir şekilde Türkiye’yi geri düşürmeye çalışanlar ya akıllarından yoksundurlar ya da söylemek istemiyorum ama ya gaflettedirler ya delalettedirler ya da ihanettedirler. Bu kadar basittir. Biz onlara aldırmadan yolumuza devam edeceğiz.”

Bir taraftan Türkiye’nin huzuru, istikrarı ve güveni için yollarına devam edeceklerini ifade eden Soylu, “Diğer taraftan da ülkemizin kalkınması, gelişmesi için aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Demokrasiden, temel hak ve hürriyetlerden ve herkesin kendi istediğini istediği gibi söyleyebilme hakkından kesinlikle taviz vermeden Türkiye’yi bir istikrar, özgürlükler ve barış adası haline getirme konusunda irademizden vazgeçmeyeceğiz” dedi.